Kürsü
16 Nisan: Türkiyenin özgürlük mücadelesi-Hasan Öztürrk

Follow @dusuncemektebi2
Suriye'de ne olup bittiğini bilmemizi istemiyorlar. Irak'ta 1990'dan bu yana neler yaşandığını unutmamızı istiyorlar. Libya'yı bir gecede 3 parçaya ayırdıklarını görmemizi istemiyorlar. Hele ki Mısır'da bir darbecinin sabah namazında binlerce insanı katlettikten sonra kırmızı halılarla batı başkentlerinde karşılandığını unutmamızı istiyorlar.
Türkiye'nin bölünme tehlikesi yokmuş..! Türkiye'yi “ne doğudan, ne batıdan” bölmek isteyen varmış..! Türkiye'nin beka sorunu da yokmuş… Nerden uyduruluyormuş. Paranoyaymış, safsataymış..!
Türkiye'de 16 Nisan'da olacak olan sıradan bir referandummuş..! Bu sıradan referandum sonrasında “evet” çıktığında sadece Anayasa'nın 18 maddesinde değişiklik olacakmış..!
Dahası, evetçilerin söylemlerini anlamak mümkün değilmiş… Çünkü altı üstü sıradan bir referandummuş..!
Kemal Kılıçdaroğlu da olmasa, referandum mitinglerinde söylenecek söz yokmuş. 18 madde millete anlatılmıyormuş, üstüne üstlük referandumda sanki Türkiye'nin bekası oylanıyormuş izlenimi oluşturuluyormuş. Bu yapılamazmış..!
***
Yukarıdaki lakırtıları uydurduğumu sanıyor olabilirsiniz. Bu lakırtıları nasıl uydurabildiğimi de sorguluyor olabilirsiniz.
Ama bu lakırtılar benim uydurmalarım değil, koca koca unvanları olan koca koca heriflerin köşelerinden sadır olan “fikirler” demeti.
Hele bazıları var ki milletvekilliği yapmış, darbe teşebbüslerine şahit olmuş, bir takım karanlık suikastların araştırma komisyonlarında yer almış… Yani ki bizzat Türkiye'nin beka sorununa şahitlik etmiş, ama bugün kenarda kaldığından mıdır bilinmez öç alırcasına kalemin namusuna halel getiriyor.
PKK'YI, FETÖ'YÜ, SURİYE'Yİ, IRAK'I, MISIR'I, LİBYA'YI GÖRMEYİN DİYORLAR
Suriye'de ne olup bittiğini bilmemizi istemiyorlar. Irak'ta 1990'dan bu yana neler yaşandığını unutmamızı istiyorlar. Libya'yı bir gecede 3 parçaya ayırdıklarını görmemizi istemiyorlar. Hele ki Mısır'da bir darbecinin sabah namazında binlerce insanı katlettikten sonra kırmızı halılarla batı başkentlerinde karşılandığını unutmamızı istiyorlar.
Ve nihayetinde PKK terör örgütünün kırsal destekli şehir savaşı olarak tasarladığı… Hendek siyaseti diye formüle ettiği bir iç savaş girişimini yüzlerce şehit vererek püskürttüğümüz gerçeğini atlamamızı istiyorlar.
FETÖ terör örgütünün 7 Şubat MİT krizinden başlayıp Gezi provokasyonuna, oradan 17-25 Aralık yargı darbesi girişimine uzanan ihanetini… En nihayetinde 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimini unutmamızı istiyorlar.
FETÖ'cülerin bir maşa olarak kullanıldığı 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi sırasında sessizliğe bürünen Batı dünyasını, gecenin ilerleyen saatlerinde dönemin ABD Başkanı Obama'dan gelen “Taraflara itidal” çağrısını (sanki iki eşit taraf varmış gibi) hafızamızdan silmemizi istiyorlar.
Nihayetinde, Alman İstihbarat Örgütü (BND) başkanının “15 Temmuz'un arkasında FETÖ'yü göremedik” demesinin önemsiz olduğunu zannetmemizi istiyorlar. FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen alçağının Pensilvanya'da korunup gözetildiği gerçeğinin üzerinde durmamamızı istiyorlar.
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın “Ortadoğu'da Türkiye dahil 22 ülkenin sınırları değişecek” dediği cümleyi kayıtlardan silmemizi bekliyorlar…
'TIRNAKÇI'DAN NE FARKLARI VAR?
Feto alçağının, “Toprak istiyorlar bunu konuşabiliriz. Ortadoğu'da 24 ülkenin sınırları değişecek” dediği ifadeleri aklımızdan çıkarmamızı istiyorlar.
Ve gözümüzün içine baka baka diyorlar ki “Türkiye'yi bölmek isteyen mi var(!)”, “Türkiye'nin bir beka sorunu mu var(!)”
Bunu söyleyenler için bizimle alay ediyorlar, zihnimizle alay ediyorlar, dalga geçiyorlar diyebiliriz. Aslını sorarsanız bence yukarıdaki senaryolara doğrudan hizmet ediyorlar. Hani şu yankesiciler vardır ya “tırnakçı” derler.
Yaklaşıp avına, avının dikkatini başka yöne çekerken, cebinden cüzdanını tırnaklayan türden…
Tam da öyle yani..!
İNÖNÜ: BİR 90 YIL KAZANDIK DİYELİ KAÇ YIL OLDU?
Ne İnönü'nün Lozan'dan döndüğünde ayağının tozuyla “Bir 90 yıl kazandık” cümlesini hatırlamamızı, ne 100 yılın sonunda Sykes-Picot'nun çöktüğü gerçeğini görmemizi istiyorlar.
Tek bir dertleri var. Erdoğan'ın varlığı! Cumhurbaşkanımızın varlığı…
Çünkü o milletin de ülkenin de birliğinin mıhı! O mıh sökülürse gerisi kolay; biliyorlar!
Bu muhterislerin Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimine aziz milletin şanlı direnişini boşa çıkarmak için kurduğu “kontrollü darbe” cümlesine benzer bir çizgide olmaları da işin başka bir boyutu.
16 Nisan Türkiye'nin özgürlük mücadelesidir. İsteseler de istemeseler de özgürleşeceğiz cümlesi Cumhurbaşkanımıza aittir ve önümüzdeki acil menzildir!
16 Nisan referandumunun şimdi ne anlama geldiğini daha iyi anladık mı?
Henüz yorum yapılmamış.